27 Haziran 2013 Perşembe

CENNET TASVİRİ

Öyle bir şiir yazdırmalısın ki bana, Aşk'a dair bilinen bütün kelimeleri içeren.. Ama bir o kadar bilinmedik.. ''Hasret'', ''Kırgınlık'', ''Ayrılık'' kelimelerine yabancı.. Sana dair tanıdık.. Yeryüzünde, bütün KALBİ ÇEKMİŞLER kadar sarhoş,... bir o kadar uyanık kılmalı beni... Bütün yazdıklarımı, okuduklarımı ve yaşadıklarımı unutturacak kadar alzheimer olmalı, bütün güzel sözlerini üzerime alındırmalı.. Allah'sız ve sensiz düşüncelerimi beynim dışlamalı.. Sen, benden önce Hakka gidersen, beni şizofren kılmalı.. Ki, gerçek zannedilen bu hayatın hayalinde, hayalperest bir gerçeklik yaşatmalı.. Senin yokluğunu hissedemeyecek kadar bitkisel, bütün hücrelerimde yaşatacak kadar ayinsel bir bekleyiş olmalı, sana kavuşma hayalim.. CENNET bilmeliyim, bu şuursuz ve bir o kadar şuurlu bekleyişi... Ve Sen!!! Eğer ben göçersem, senden önce ve sensiz... Aman haa yalnız kalmamalısın.. Ama, BENİM YERİME DE KİMSEYİ KOYMAMALISIN!!! Şimdi, ivedilikle ve Cuma bereketiyle, bilmelisin!!! Önce KENDİNİ VE SONRA BENİ... ''ŞİİR MİSİN??? ŞAİR MİSİN??'' ve dahi ''ŞİİRİM MİSİN, ŞAİRİM MİSİN???'' Cevabı inan bana, bende değil, SENDE gizli...
''AŞK dersem çık!! ......'' Neyse neyse, yine benim şizofren gecelerimden biri... Sen beni boşver, bütün bunlar sadece CENNET'in tasviri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder